Türkiye, resmi olarak “Türkiye Cumhuriyeti” adıyla anılmaktadır. Ancak, ülkemizde bazı yerlerin uzun isimlerinin olduğu da bilinmektedir. Bu durumun sebepleri ise farklı olabilir. Bazen coğrafi özelliklerden, bazen tarihî geçmişten ya da bazı olaylardan kaynaklanabilir. Özellikle tüm dünyada ismi bilinen İstanbul’un eski adı “Konstantiniyye” ile başka bir örnek olarak “Muş’taki Nurullah Bey Külliyesi ve Namazgahı” gibi isimler verilebilir. Peki, Türkiye Cumhuriyeti’nin adı neden “cumhuriyet” olarak belirlendi ve daha önceki adı neydi? Türkiye’de kullanılan diğer uzun isimlerin tarihi nasıl şekillendi?
Türkiye’nin Resmi Adı
Türkiye’nin resmi adı, Türkiye Cumhuriyeti’dir. Ülkeye bu ismin verilmesinin nedeni, 29 Ekim 1923 tarihinde ilan edilen Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetim şeklidir. Cumhuriyet; halkın kendi kendini yönetmesi, devlet işlerinde halkın söz sahibi olması, adil bir yargı sisteminin olması ve özgürlüklerin korunması gibi temel ilkeleri benimseyen yönetim biçimidir.
Türkiye’nin resmi adı olan Türkiye Cumhuriyeti, daha önce Osmanlı Devleti olarak bilinmekteydi. Cumhuriyetin ilanı ile birlikte ülkenin yönetim şekli değiştiği için yeni bir isim verildi. Türkiye Cumhuriyeti, modern bir devlet yapısına sahip olması, çağdaşlaşma sürecine girmesi ve uluslararası alanda tanınmış bir ülke olması açısından da önemlidir.
- Türkiye’nin resmi adı olan Türkiye Cumhuriyeti, ülkenin yönetim şekli olan cumhuriyete atfen verilmiştir.
- Cumhuriyet yönetimi, halkın seçtiği temsilciler tarafından yönetilir ve demokratik ilkeleri benimser.
- Türkiye Cumhuriyeti’nin adı, ülkenin çağdaş bir devlet yapısına sahip olması ve uluslararası alanda tanınması açısından önemlidir.
İsim Tarihçesi
Türkiye’nin resmi adı olan Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde kullanılmaya başlandı. Türkiye’nin adı zaman içinde değişikliğe uğradı. 1923 yılına kadar Osmanlı Devleti olarak anılan ülke, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla beraber 1923’te Türkiye Cumhuriyeti olarak adını değiştirdi. Türkiye, cumhuriyetin ilanından sonra birçok kez isim değişikliğine uğradı ve hükümet farklı dönemlerde farklı isimler kullandı. Bunlar İttihat ve Terakki, Müdafaa-i Hukuk, Halk Fırkası, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, Türkiye İşçi ve Köylü Sosyalist Fırkası gibi isimlerdir.
Ülkenin resmi adı olan Türkiye Cumhuriyeti’ne neden cumhuriyet denildiği ise, Türkiye’nin Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılıp bağımsız bir ülke olarak kurulmasından dolayıdır.
Oluşumu
Türkiye’nin ismi, Osmanlı Devleti döneminde kullanılan Türk kelimesinden türemiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla birlikte, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile birlikte eski isimlerinden farklı olarak, Türkiye Cumhuriyeti ismi kullanılmaya başlanmıştır. Osmanlı döneminde kullanılan Türk kelimesi, bugünkü anlamından farklı bir kullanıma sahipti. Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’da resmi dil Osmanlıca, halkın kullandığı dil ise Türkçe idi. Türk kelimesi, genellikle dış devletlerle yapılan anlaşmalar ve sözleşmelerde kullanılırdı.
Aslında Türkiye ismi ilk kez 1923 yılında, Lozan Antlaşması imzalandıktan sonra, devletin adı olarak kullanılmaya başlandı. Ancak bu isim, Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi adı olarak kabul edilmedi ve uzun bir tartışmadan sonra 29 Ekim 1923’te bugünkü adı olan Türkiye Cumhuriyeti adı kabul edildi.
Türkiye’nin ismi, Osmanlı İmparatorluğu’nda zaman içinde birkaç kez değişmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun farklı dönemlerinde Türkiye isminin yanı sıra, Anadolu, Rumeli, Levant ve Hicaz gibi farklı coğrafyalarda kullanılan isimler de bulunmaktadır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanı ile birlikte, Türkiye ismi resmi ve kullanılan tek isim olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti Dönemi
Türkiye Cumhuriyeti dönemi, ülkemizde isim politikalarının değiştiği bir dönemdir. Cumhuriyetin ilanından önce, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde ve Milli Mücadele yıllarında Türkiye ismi kullanılmaktaydı. Ancak yeni bir Türkiye’nin oluştuğu dönemde bu isim yetersiz görüldü. Mustafa Kemal Atatürk, 28 Ekim 1923 tarihli bir kararname ile ülkemizin resmi adının Türkiye Cumhuriyeti olduğunu ilan etti. Atatürk, bu ismin cumhuriyetin değerlerini yansıttığına inanıyordu ve bunu dünya ülkeleri nezdinde daha güçlü bir şekilde temsil etmek istiyordu. Cumhuriyet döneminde ise zaman zaman bazı değişiklikler yapılmış olsa da, Türkiye Cumhuriyeti ismi bugün hala ülkemizin resmi adıdır.
Uzun İsimlerin Kullanımı
Uzun isimler, genellikle bir yerin coğrafi yapısını, tarihini veya kültürünü açıklamak için kullanılır. Örneğin, Kapadokya, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığı için Kapadokya’nın peri bacaları bölgesine verilen isimdir. Yine örneğin, Şanlıurfa’nın tarihi kaynakları, Hz. İbrahim’in doğduğu yer olarak belirtilir. Bazı yer adları zamanla kısaltılmıştır. Misal, İstanbul’un eski adı ‘Konstantinopolis’tir. Ancak kısaca İstanbul olarak anılmaya başlandı. Ankara’nın ‘Engürü’^2’den ‘Ankara’ya dönüştürülmesi ise henüz tam olarak açıklığa kavuşturulamamıştır.
Uzun İsimlerin Günümüzdeki Kullanımı
Uzun isimlerin kullanımı, günümüzde Türkiye’de hala devam ediyor. Bazı yerlerde hala uzun isimler kullanılırken, diğer yerlerde kısaltılan isimler hakim durumda. Uzun isimlerin genellikle turizm alanında, özellikle yabancı turistler için kullanıldığı bilinir. İstanbul’un eski ismi Konstantinopolis, hala birçok tarihi yerde kullanılmaktadır ve turistler tarafından yoğun ilgi görmektedir. Ancak, resmi olarak İstanbul ismi kullanılmaktadır.Ülke genelinde bakıldığında, bazı köylerin ve mahallelerin isimleri hala uzun ve kısaltılmamışdur. Bunun yanı sıra, bazı tarihi alanların orijinal isimleri yine kullanılmaktadır. Ancak, şehirlerin adları genellikle kısaltılmıştır.Örneğin, Ankara olarak bilinen şehrin tam adı Ankara’nın Başkenti’dir.
Uzun İsimler Hakkında İlginç Bilgiler
Bazı yerlerin isimleri o kadar uzundur ki telaffuzu zordur. Bununla birlikte, bu uzun isimlerin bazıları oldukça ilgi çekici hikayelere sahip. Örneğin, “Düdenbasi-Lara Aspendos Yolu Üzerindeki Yeraltı Suyu Kanallari ve Sistrleri Sistemleri” adıyla bilinen yer, Antalya’da bulunuyor. İsmi oldukça uzun olsa da, burada yeraltı suyuna yönelik ilginç bir tarih yatıyor.
Bunun yanı sıra, “Muğdat Camii Anne Baba Türbesi Ve Çevresi Tarihi Manyetik Gözlem Yapılan Alan” adıyla bilinen yer, Trabzon’da yer alıyor. Adı oldukça uzun olsa da, burada yer alan anne baba türbesi, oldukça ilgi çekici tarihi hikayelere ve yüzyıllardır yapılan manyetik gözlem çalışmalarına sahne oldu.
Ayrıca, “Karakoçan İlçesi’nin Esmin Karataş Kırsal Mahallesi Gölköy Mezrası Yönündeki Hasanbaba Dağı Etrafı ile Kayalıklarında Aşağı ve Yukarı Su Yolları, Nişan Tepesi ve Peykerli Mevkiinde Alçak Gerilim Hattı Direkleri İle Taşıyıcı İzolatörlü Hat Çekilmesi Projesi” adıyla bilinen yer, Elazığ’da yer alıyor. İsmi oldukça uzun olsa da, bölgede yapılan altyapı ve elektrik çalışmalarına yönelik önemli bilgiler içeriyor.